13 Eylül 2015 Pazar

An'lar

Eğer,yeniden başlayabilseydim yaşamaya,
İkincisinde daha çok hata yapardım.
Kusursuz olmaya çalışmaz,sırtüstü yatardım.
Neşeli olurdum, ilkinde olmadıgım kadar,
Çok az şeyi
Ciddiyetle yapardım.
Temizlik sorun bile olmazdı asla.
Daha çok riske girerdim.
Seyahat ederdim daha fazla.
Daha çok güneş doğuşu izler,
Daha çok dağa tırmanır,daha çok nehirde yüzerdim.
Görmedigim bir çok yere giderdim.
Dondurma yerdim doyasıya ve daha az bezelye.
Gerçek sorunlarım olurdu hayali olanların yerine.
Yaşamın her anını gerçek ve verimli kılan insanlardandım.
Yeniden başlayabilseydim eger,yalnız mutlu anlarım olurdu.
Farkında mısınız bilmem. yaşam budur zaten.
Anlar,sadece anlar.Siz de anı yaşayın.
Hiçbir yere yanında su,şemsiye ve paraşüt almadan,
Gitmeyen insanlardandım ben.
Yeniden başlayabilseydim eger,hiçbir şey taşımazdım.
Eger yeniden başlayabilseydim,
İlkbaharda pabuçlarımı fırlatır atardım.
Ve sonbahar bitene kadar yürürdüm çıplak ayaklarla.
Bilinmeyen yollar keşfeder,güneşin tadına varır,
Çocuklarla oynardım,bir şansım olsaydı eger.
Ama işte 85'indeyim ve biliyorumn...
ÖLÜYORUM...
Jorge Luis Borges

Kökler (The Roots) - Kunta Kinte'nin Hikayesi

Alex HALEY
Alex HALEY ismini daha önce bir gazetenin promosyon olarak verdiği Malcolm X’in otobiyografi kitabıyla duydum. Yazar, Malcolm X yada değiştirdiği şekliyle El-Hacc Malik el Şahbaz ile soru cevap şeklinde uzun bir mülakat gerçekleştirmiş ve bunları kağıda dökmüş. O sıralarda kökler adlı çalışmasını da duydum. Ve o zamanlar kökler bana çok kült bir çalışma gibi gelmişti. Çalışma diyorum, zahir, hem filmi hem de kitabı vardı.

El-Hacc Malik el Şahbaz (Malcolm X)

Alex HALEY esasen bu kitapta 7 nesil öncesine giderek kendi atalarının, dolayısıyla da kara amerika’nın destanını (The saga of black amerika) yazmış. Bu vesileyle anladığım kadarıyla hem kendini bulmuş hem başkasına yardım etmiş.
Bu felsefe bana hiç yabancı gelmedi. Önce kendi kahramanın ol (be your own hero), zaten ilham kaynağı olursun.
Kitapta Omoro ve bintanın çocukları olan Kunta kinte’nin 1700’lü yıllarda doğumuyla başlar. Uzunca bir dönem kunta kintenin yetişmesi anlatılır. Bu vesileyle Gambiya’daki adetler de verilmiş olur. Zaten bu kısmı kimse tam olarak bilemeyeceği için yazar o zamana ait adetleri romansı şekilde aktarmış. Kunta kinte’nin kaçırılması ve bu süreçte gemideki yaşam şartları da uzunca bir kısım olmuş. Kunta kinte’nin Amerika’ya gelmesi ve 2. nesil bir kadınla evlenip, geri dönüş umudunu yitirip aileisnden ayrılmasından sonraki kısımlar daha da hızlı.
Kunta Kinte Amerika'da ilk defa satılırken (Belgesel filminden Temsili)
7 nesil geçtikten sonra yazar kendi doğumuna kadar anlatıyor. Ha bu arada kunta kinte’den  kızından ayrıldıktan sonra bir daha bahsedilmiyor.
Kitapta dikkatimi çeken kısımlar ise şöyle;
  • ·         Seni gebertmek o beyaz adamın hakkıydı. Tıpkı yorulduğum için benim elimi kırdığı gibi.
  • ·         İnsan avucunu sımsıkı kapatırsa kimse elindekini alamaz, ama elin doluyken sen de başka bir şey yakalayamazsın.
  • ·         Otuz kadar İbo’nun köleliğe dayanamayarak Louisiana’da el ele tutuşarak şarkılar söyleyerek dosdoğru nehre yürüdüklerini ve boğulduklarını duymuştum. (Not: İbo; kabile ismi:)
  • ·         Kunta kinte Amerika’da aslını inkar etmeyen 1. nesil bir gana’lı bulunca gönlü dolduğunca gözyaşlarıyla selamlaşırlar.  Hem buluştuklarında hem de ayrıldıklarında Selamlaşırlar. Bu hususta peygamber efendimizin de bir Hadis-i Şerifleri vardır. Demek ki onlar da bilip yapıyorlar.
  • ·         O hala Gambiya’lı, Afrika’lıydı fakat yalnız anılarında…
  • ·         Kedi, oynadığı fareyi sonunda yer. (Afrika atasözü)
  • ·         Toubob (Beyaz adam) toprağında büyümüş biriyle evlenmenin ne demek olduğunu, bu olaydan sonra unutamadı. (Kizzy’e afrika’ya dair bir şeyler öğretmeye çalışırken)
  • ·         Aslında kizzy’yi toubob çalmamıştı. Onu öz annesi elleriyle teslim ediyordu onlara.(Vaftiz töreninden)
  • ·         Kunta’nın söylenenler umrunda değildi. Yeter ki ahırda kıldığı sabah namazlarına karışmasınlar.
  • ·         Geçen gün esir pazarından geçiyordum da. Fiyatlar ne kadar da artmış ya hu J (Efendi Waller)
  • ·         Kizzy yaşamını mahveden okur-yazarlığı çocuğuna öğretmeyi pek düşünmüyordu.
  • ·         Sonra güleç yüzlü beyazları getiren bir gemi gelmiş. ‘Vay kırmızı derili insanlara bakın’ demişler. ‘Hadi biz de oraya gelip sizinle arkadaş olalım’ demişlerdir. Kızılderililer o ilk gemiyi batırmadıkları için ne pişmandırlar şimdi.

Kunta Kinte. Afrikalı kunta kinte. Hayatının sonuna kadar bildiği şekliyle kendini muhafaza etmiş Kunta Kinte. 7 nesil içinden sadece müslüman alameti olan kendisi var. Hristiyan bir kadınla (bell) evlenmesi sebebiyle kendi kızından (kizzy) bil itibar fürunda herhangi bir İslami alamet yok. Tabi kölelik, insan haklarının olmaması efendilerin onlara davranışları vs de etkili.
Ama yabancı biriyle hayatını birleştirmek… bu bazen farklı din olur bazen kültür, renk anlayış vs. Erkeklerin kadını değiştirme (kendilerince düzeltme J) hayalleriyle evlenmeleri ne büyük bir ütopyadır. Bu ütopya ancak kadın değişim isterse, yanlış, eksik olduğunu fark ederse ve Allah-ü Teala’da onun için hayır murad etmişse olabilir sayın baylar. Aksi halde neslinize sizin tesir etmek istediğiniz kadar o da tesir edecektir.
Hatta kitabın ilerleyen kısımlarında bir kadın bebeğine Afrikalı atası kunta kinte’den bahsedince baba buna müsaade etmeyerek onu her gün alıp fabrikaya, işyerine götürür.

Kitap ana fikir olarak özgürlük üzerinden yürür. Fakat benim beklentim bunun yanında Amerikalı zencilerin İslami hayattan kopup hristiyan bir hayat benimsemeleri. Buna sebep Haley’in Malcolm ile yaptığı çalışmadır. Lakin bunu bulamadım. Bunda Haley’in de dindar olup olmadığını, hatta müslüman olup olmadığını bilmemem yatıyor olmalı. Bileydim böyle bir beklenti içine girmezdim.